18 Eylül 2008 Perşembe

Sıtma bir milyon kişiyi öldürdü


Dünyada 2006'da yaklaşık bir milyon kişinin sıtmadan öldüğü bildirildi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün sıtmayla ilgili yayımlandığı raporda, 2006'da yaklaşık bir milyon kişinin sıtma nedeniyle öldüğü, en ağır bedeliyse 5 yaşın altındaki çocuklar ve Afrikalıların ödediği belirtildi.

2006'da 247 milyon sıtma vakasına rastlandığının tahmin edildiği raporda, bu yıl sıtmanın 109 ülkede yerleşik olduğu vurgulanırken, hastalığın yarıya yakınının Afrika ülkelerinde görüldüğüne dikkat çekildi.

Birçok ülkenin hastalıkla mücadele ve tedaviye ulaşma imkanının olmadığının belirtildiği raporda, 37 Afrika ülkesinde yaşayan nüfusun sadece yüzde 26'sının hastalıkla mücadelenin temellerinden olan cibinliklere sahip olabildiği ifade edildi.

Raporda, 2006'da Afrika'daki sıtma vakalarının yaklaşık yüzde 80'inin 13 ülkede yoğunlaştığı, bu vakaların yarısından fazlasının Nijerya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya, Kenya ve Tazmanya'da görüldüğü açıklandı.

Raporda yer alan umut verici gelişmelerse şöyle:

Yardımların artmaya başlaması cibinlik ve gerekli ilaçlara erişmeyi kolaylaştırdı. 18 Afrika ülkesinde hastalıktan korunan çocukların sayısı 2001'den 2006'ya kadar neredeyse 8 kat arttı.

Evlerin ilaçlanması sayesinde 22 milyonu Afrika'da olmak üzere yaklaşık 100 milyon kişi sıtmadan korundu.

İlaçlama, cibinlik dağıtımı, hastalığın gidişatının izlenmesi ve ilaçlara ulaşımını kolaylaşması sayesinde ilk kez Eritre, Ruanda, Sao Tome ve Principe Demokratik Cumhuriyeti'nde sıtma vakalarında en az yüzde 50 gerileme görüldü.

Ancak raporda 650 milyon Afrikalı için riskin devam ettiğine de dikkat çekildi.

Sağlık skandalı dondurmaya da sıçradı


Bir Çin firmasının aralarında süt, dondurma ve yoğurdun bulunduğu 30 ürününden sekizinde melamin maddesinin bulunması üzerine bu ürünlerin toplatılmasına karar verildi.

Hong Kong yönetiminin, Çin'de büyüyen bozuk mama skandalında adı geçen firmalardan biri olan İnner Mongolia Yili İndustrial Group Co Ltd'nin ürünlerinin toplatılmasını istediği belirtildi.

Hong Kong Gıda Güvenliği Merkezi kontrolörü Constance Çan, Yili'nin 30 ürününden alınan örneklerde melamin maddesinin bulunması üzerine bu firmanın ürünlerinin toplatılmaya başlandığını ve ithalatçı firmanın da aynı uygulamaya gittiğini söyledi.

Çan, toplatılacak ürünlerin süt, süt ürünleri, yoğurt ve dondurma olduğunu belirtti.

Bu arada Çin'deki bozuk mama skandalında ölen bebeklerin sayısının 4'e yükseldiği bildirildi.

İftar sigarası felç edebilir

Uzmanlar, iftar yemeğinden hemen sonra içilen sigaranın, kalp krizi ve felç riskini 10 kat arttırdığını açıkladı.

ADANA’daki Artı Sigara Bıraktırma Merkezi Eğitim Sorumlusu ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Adem Yılmaz, iftar yemeğinden hemen sonra içilen sigaranın, normal zamanlarda içilen sigaraya oranla beyin kanaması, kalp krizi ve felç riskini 10 kat arttırdığını söyledi.

Gün boyunca sigaradan yoksun kalan tiryakilerin nikotin ihtiyaçlarını gidermek için iftardan hemen sonra sigara içtiklerini belirten Dr. Adem Yılmaz, “Tiryakiler, ramazan ayında sigaranın zararlı etkilerine daha fazla maruz kalıyor. İftarla sahur arasında art arda yakılan ve derin solukla içe çekilen sigaranın olumsuz etkisi, diğer zamandakinden daha fazla olur” dedi. Yılmaz, üst üste içilen sigaranın kalp hızını ve tansiyonu artırdığını, damarlarda daralmalara, kanın pıhtılaşmasına ve sinir sisteminin zarar görmesine yol açtığını, özellikle kalp rahatsızlığı olanlarda kalp krizine ve beyin damarlarında oluşturduğu tıkanmalarla da felce yol açabileceğini kaydetti. Yılmaz, yapılan incelemelerin, iftarda art arda içilen sigaranın, beyin kanaması, kalp krizi ve felç riskini 10 kat artırdığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

OKSİJEN YERİNE NİKOTİN

“İçerisinde egzoz gazı karbonmonoksit gazı dahil yaklaşık 4 bine yakın kimyasal içeren sigara dumanı vücuda ciddi zararlar vermekte. Oruç açıldığında hücreler yoğun oksijene ihtiyaç duyuyor. Bu dönemde oruç tutan tiryaki, birkaç lokmadan sonra yaktığı sigarayla hücrelere oksijen yerine bu kimyasalları gönderiyor. Sigara içicisi henüz tam doymadığından sigara kalp kasının kasılmasını ve oksijen tüketimini artırır. Kanın oksijen taşıma yeteneğini azalttığından, damarların daralmasına, sinir sisteminin zarar görmesine, kanın pıhtılaşmasına yol açabilir. Diğer taraftan başta beyin hücreleri olmak üzere, vücuttaki hücreler ölür, organlar ciddi oranda zarar görür. Yine, aç karnına içilen sigara mide asidini de artırarak ülser oluşmasına ya da var olan ülserin şiddetinin arttırmasına neden olur. Ayrıca, sigara reflünün de başlıca sebebidir. Dolayısıyla görülmektedir ki sigara ramazan ayında diğer zamanlara oranla daha büyük risk oluşturuyor. Bu nedenle en azından zararı azaltmak için tam doyduktan ve yemekten en az 20 dakika geçtikten sonra sigara içilmelidir. Ayrıca ardı ardına sigara içilmemesine dikkat edilmelidir.”

Oruç tutan tiryakilerin yaklaşık 14 saat boyunca sigara içmediğini belirten Yılmaz, bu dönemi fırsat bilenlerin sigarayı rahatlıkla bırakabileceğini kaydetti.
Özel Arama